Kral
kobra (Ophiophagus
hannah,
Naja
bungarus
olarak
da bilinir), dünyanın en uzun zehirli
yılanı.Uzunluğu
6.7 metreye ve ağırlığı da 9 kilograma
kadar
çıkabilir. Bu tür Güneydoğu Asya'dan Hindistan'a
kadar çok geniş bir yaşam alanına sahiptir. Kral kobranın cins
ismi olan Ophiophagus
"yılan
yiyici" anlamına gelir.
Bu
yılanların diyetinde öncelikle, aralarında pitonların ve hatta
kendi türünün daha küçük üyelerinin de bulunduğu, diğer
yılanlar yer alır. Kral kobralar Hinduizmde
yok
oluşun ve yeniden oluşumun tanrısı Shiva'nın
habercisi olarak görülür.
Kral
kobranın zehiri nörotoksiktir
(sinir
zehiri) ve tek bir ısırıkta
bulunan
miktarı ile 20 insanı öldürebilecek güçtedir. Öldürücülük
oranı %75'e kadar çıkabilir ancak ısırıkların büyük
çoğunluğu öldürücü olmayan dozda zehir içerir.
Kral
kobralar Elapidae ailesine aittir ve mercan
yılanı (Micrurus),
dikenli
yılan (Acanthophis)
ve
kara
mamba (Dendroaspis
polylepis) ile
birlikte elapidae ailesinin en iyi bilinen dört türünü oluşturur.
Özellikleri
Kral
kobra iri ve güçlü bir yılandır, ortalama olarak 3.6 ile 4 m
arası uzunluğa ve yaklaşık 6 kg ağırlığa ulaşır. Erkek
kobralar dişilerine göre daha büyük ve daha kalındır. Güney
Tayland'ın
Nakhon Sritamart Dağlarında fotoğraflanmış kobra 5.6 m ile vahşi
yaşamda bu alanda ki rekorun sahibidir. 5,6 m den daha uzun olan
yılan Londra Hayvanat Bahçesinde yaşamıştır. II.
Dünya Savaşı'nın
başlaması üzerine uyutulan bu yılanın boyu 5.7 m olarak
ölçülmüştür.
Yine
de türün tehdit altında olması sebebiyle kral kobraların bu
uzunluklara ulaşması çok güçtür.
Derisi
zeytin yeşili, güneş yanığı veya siyahtır, soluk yeşil renkli
şeritler vücut boyunca uzanır. Karnın alt kısmı krem veya soluk
sarı renktedir ve pulları düzgündür.Endonezya'da
bulunan türler daha siyah veya koyu kahverengidir ayrıca daha
incedir. Çin'de
bulunanlar çoğunlukla şeritlidir ve vücutları daha hantaldır.
Yetişkin
yılanın başı oldukça büyük ve ağır görünebilir buna rağmen
bütün diğer yılanlar gibi onlar çenelerini genişleterek
avlarını yutabilirler. Kral kobra proteroglyph
bir
diş yapsına sahiptir, ağzın ön tarafında zehir kanallarının
bulunduğu iki küçük zehir dişi vardır. Türün yaşam süresi
yaklaşık olarak yirmi yıldır ve her sene yaklaşık otuz
santimetre kadar büyüyebilir.
Avlanma
biçimi
Diğer
yılanlarda olduğu gibi kral kobraların da havadaki kimyasal
bilgiyi (koku) alan ve onu ağzın üst bölümünde bulunan Jacobson
organına ileten
çatallı
dilleri vardır.
Yılan
potansiyel bir yemeğin kokusunu hissettiğinde, avının yönünü
belirleyebilmek için dilini hızlıca hareket ettirmeye devam eder.
Yılan ayrıca keskin görme yeteneğine (kral kobralar neredeyse 100
m uzaklıktaki hareket eden bir avın yerini algılayabilir),
titreşimi algılamadaki zekasına ve hassasiyetine güvenir.
Zehirin
enjekte edilmesinden sonra kral kobra avını yutmaya başlar, bu
durumda zehirin etkisiyle avın sindirimi
de
başlamıştır.
Kral
kobralarda sabit çene kemikleri yoktur. Bunun yerine çene kemikleri
aşırı dercede esnek bağlar ile birbirlerine bağlıdır, böylece
alt çene kemiklerinin birbirinden bağımsız bir şekilde hareket
edebilmesine olanak sağlanır.
Bütün
yılanlarda olduğu gibi kral kobralarda avını bütün olarak
yutar. Çenesinin genişlemesi sayesinde kobra kafasından daha büyük
avları kolayca yutabilir.
Diyet
Kral
kobranın diyetinin büyük çoğunluğunu diğer yılanlar
oluşturur. Diyet, piton gibi zehirli olmayan yılanları ve kraitler
ve Hint
kobralarının da
dahil olduğu zehirli yılanları kapsar.
Yiyeceğin
seyrek olduğu zamanlarda kral kobralar, kertenkeleler, kuşlar ve
kemirgenler gibi küçük omurgalılarla beslenebilir.
Metabolizmalarının
yavaşlığından dolayı kral kobralar büyük bir yemekten sonra
aylarca avlanmadan yaşayabilir.
Savunma
Eğer
bir kral kobra firavunfaresi
gibi
nörotoksine karşı direnç gösterebilen doğal yırtıcılardan
biri
ile karşılaşırsa genellikle kaçmayı dener.
Eğer
işe yaramaz ise kaburgalarını
genişletip
vücudunun üst kısmını düzleştirerek kendine özgü şeklini
alır ve yüksek perdede tıslama sesi çıkarır, bazen ağzı
kapalıyken saldırma numarası yapar. Bu gayretler genellikle işe
yarar, özellikle kral kobranın diğer avlara oranla çok daha
tehlikeli olduğu anlaşıldığında.
Deri
değişimi
Bütün
yılanlar gibi kral kobraların da derileri değişir. Deri değişimi
yetişkinler için yılda altı kere yavrular için de ayda bir kere
tekrarlanır. Derinin soyulmaya başlaması için kral kobralar
pürüzlü yüzeylerde sürünerek değişim sürecini hızlandırırlar
ayrıca eski kaşıntılı derini ayrılabilmesi için bol miktarda
su içerler. Deri dökümü yılanın göz çevresini de kapsar bu
durumda kral kobralar yaklaşık on gün yarı kör bir halde
bulunur. Bu deri dökümüne rağmen yılanın pul sayısı ve
onların düzeni bütün yaşam boyunca hep aynı kalır.
Zehir
Kral
kobra zehirinin büyük bölümü proteinlerden
ve
polipeptitlerden
oluşur.
Zehir hayvanın gözlerinin hemen arkasında bulunan tükürük
bezlerinde (diğer
zehirli sürüngenlerde de olduğu gibi) oluşturulur. Yılan avını
ısırdığında 8-10 mm olan dişleri ile yaradan içeri zehir
enjekte eder. Kral kobranın zehiri Hint kobrası gibi bazı diğer
zehirli yılanlara göre daha az toksiktir, buna rağmen büyüklüğü
sayesinde diğerler yılanların büyük bölümüne oranla daha
fazla zehir enjekte edebilir.
Bir
kral kobranın sebep olduğu ısırık büyük bir asya
filini eğer
gövdesinden ısırılmış ise üç saat içinde öldürebilir.
Kral
kobranın zehiri öncelikli olarak nörotoksiktir, böylelikle
kurbanın merkezi
sinir sistemine saldırır
ve çabucak şiddetli bir acıya,
bulanık görüş, vertigo,
uyku hali ve felce
sebep
olur.
İlerleyen
dakikalarda,kardiyovasküler
çöküş
meydana gelir ve kurban komaya girer. Sonrasında solunum yetmezliği
ile birlikte ölüm meydana gelir. Özellikle kral kobra ısırıklarına
müdehale edebilebilmesi için yapılmış iki çeşit
panzehirvardır.
Bunlardan birini Tayland Kızılhaç'ı
bir diğerini Hindistan Merkezi Araştırma Enstitüsü imal eder,
ancak her iki panzehir de düşük sayılarda üretildiği için
geniş ölçüde yeterli değildir.
Korkunç
şöhretlerine ve ölümcül ısırıklarına rağmen kral kobralar
çekingen ve kapalı hayvanlardır, insanlarla karşılaşmaktan
mümkün olabildiğince kaçınırlar.
Bu
tür içinde Naja
kaouthia,
Russell
engereği (Daboia
russelii),
pama
(Bungarus
fasciatus)
gibi
kral kobradan çok daha ölümcül ısırıklara sebep olan yılanlar
bulunur.
Myanmar'da
kral kobralar sıklıkla kadın yılan oynatıcıları tarfından
kullanılır.
Oynatıcılar
genellikle içinde yılan zehrinin de bulunduğu mürekkeple üç
piktogramlı dövme yaptırırlar (bu batıl inanca göre dövme
oynatıcıyı yılana karşı korur). Gösterinin sonunda oynatıcı
yılanı başının üstünden öper.
Üreme
Kral
kobra yaklaşık olarak dört yaşına geldiğinde üremeye başlar.
Çiftleşme
mevsimi Ocak ayıdır. Erkek kral kobralar, birbirleriyle güreşerek
dik bir şekilde durmaya çalışırlar.
Diğerinin
başını yerde tutmayı başaran yılan bu törensel savaşın
galibi olur. Bu mücadelenin maksadı çiftleşme ve bölgesel
hakların egemenliğine sahip olmaktır.
Kral
kobralar her yıl çiftleşir. Erkek yılan vücudunu dişinin
üzerinde kaydırıp onu cinsel birleşme için ayartır. Dişi yılan
spermleri depolayabilir, bu durumda iki üç sene boyunca yeniden
çiftleşmesi gerekmez.
Yumurtlamadan
önce dişi, dalları, dökülmüş yaprakları ve benzer bitkileri
bir araya getirerek yumurtaları için bir yuva inşa eder. Kral
kobra bilindiği kadarıyla yuva yapan tek yılandır. Sonuçta yuva
basit bir küme veya alt bölümünde dişi ve elli yumurtanın yer
aldığı ve üst bölümde yığının yer aldığı ayrıntılı
iki sıralı bir yapıdan oluşabilir.
Dişi
kuluçka dönemi boyunca 60, 80 gün kadar yuva üzerinde kalır,
erkek de yavrular ortaya çıkıncaya kadar yuva etrafında kalmaya
devam eder. Yeni doğmuş yavrular 45, 50 cm uzunluğundadır ve
siyah, beyaz şeritlere sahip olur. Yavruların zehirleri erişkin
bir kobranınki kadar güçlüdür
e-posta: hayvanlarindogasi66@hotmail.com