30 Kasım 2014 Pazar

Kral Kobra

Kral kobra (Ophiophagus hannah, Naja bungarus olarak da bilinir), dünyanın en uzun zehirli yılanı.Uzunluğu 6.7 metreye ve ağırlığı da 9 kilograma kadar çıkabilir. Bu tür Güneydoğu Asya'dan Hindistan'a kadar çok geniş bir yaşam alanına sahiptir. Kral kobranın cins ismi olan Ophiophagus "yılan yiyici" anlamına gelir. Bu yılanların diyetinde öncelikle, aralarında pitonların ve hatta kendi türünün daha küçük üyelerinin de bulunduğu, diğer yılanlar yer alır. Kral kobralar Hinduizmde yok oluşun ve yeniden oluşumun tanrısı Shiva'nın habercisi olarak görülür.
Kral kobranın zehiri nörotoksiktir (sinir zehiri) ve tek bir ısırıkta bulunan miktarı ile 20 insanı öldürebilecek güçtedir. Öldürücülük oranı %75'e kadar çıkabilir ancak ısırıkların büyük çoğunluğu öldürücü olmayan dozda zehir içerir.
Kral kobralar Elapidae ailesine aittir ve mercan yılanı (Micrurus), dikenli yılan (Acanthophis) ve kara mamba (Dendroaspis polylepis) ile birlikte elapidae ailesinin en iyi bilinen dört türünü oluşturur.

Özellikleri

Kral kobra iri ve güçlü bir yılandır, ortalama olarak 3.6 ile 4 m arası uzunluğa ve yaklaşık 6 kg ağırlığa ulaşır. Erkek kobralar dişilerine göre daha büyük ve daha kalındır. Güney Tayland'ın Nakhon Sritamart Dağlarında fotoğraflanmış kobra 5.6 m ile vahşi yaşamda bu alanda ki rekorun sahibidir. 5,6 m den daha uzun olan yılan Londra Hayvanat Bahçesinde yaşamıştır. II. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine uyutulan bu yılanın boyu 5.7 m olarak ölçülmüştür. Yine de türün tehdit altında olması sebebiyle kral kobraların bu uzunluklara ulaşması çok güçtür.
Derisi zeytin yeşili, güneş yanığı veya siyahtır, soluk yeşil renkli şeritler vücut boyunca uzanır. Karnın alt kısmı krem veya soluk sarı renktedir ve pulları düzgündür.Endonezya'da bulunan türler daha siyah veya koyu kahverengidir ayrıca daha incedir. Çin'de bulunanlar çoğunlukla şeritlidir ve vücutları daha hantaldır. Yetişkin yılanın başı oldukça büyük ve ağır görünebilir buna rağmen bütün diğer yılanlar gibi onlar çenelerini genişleterek avlarını yutabilirler. Kral kobra proteroglyph bir diş yapsına sahiptir, ağzın ön tarafında zehir kanallarının bulunduğu iki küçük zehir dişi vardır. Türün yaşam süresi yaklaşık olarak yirmi yıldır ve her sene yaklaşık otuz santimetre kadar büyüyebilir.

Avlanma biçimi

Diğer yılanlarda olduğu gibi kral kobraların da havadaki kimyasal bilgiyi (koku) alan ve onu ağzın üst bölümünde bulunan Jacobson organına ileten çatallı dilleri vardır. Yılan potansiyel bir yemeğin kokusunu hissettiğinde, avının yönünü belirleyebilmek için dilini hızlıca hareket ettirmeye devam eder. Yılan ayrıca keskin görme yeteneğine (kral kobralar neredeyse 100 m uzaklıktaki hareket eden bir avın yerini algılayabilir), titreşimi algılamadaki zekasına ve hassasiyetine güvenir. Zehirin enjekte edilmesinden sonra kral kobra avını yutmaya başlar, bu durumda zehirin etkisiyle avın sindirimi de başlamıştır. Kral kobralarda sabit çene kemikleri yoktur. Bunun yerine çene kemikleri aşırı dercede esnek bağlar ile birbirlerine bağlıdır, böylece alt çene kemiklerinin birbirinden bağımsız bir şekilde hareket edebilmesine olanak sağlanır. Bütün yılanlarda olduğu gibi kral kobralarda avını bütün olarak yutar. Çenesinin genişlemesi sayesinde kobra kafasından daha büyük avları kolayca yutabilir.

Diyet

Kral kobranın diyetinin büyük çoğunluğunu diğer yılanlar oluşturur. Diyet, piton gibi zehirli olmayan yılanları ve kraitler ve Hint kobralarının da dahil olduğu zehirli yılanları kapsar. Yiyeceğin seyrek olduğu zamanlarda kral kobralar, kertenkeleler, kuşlar ve kemirgenler gibi küçük omurgalılarla beslenebilir. Metabolizmalarının yavaşlığından dolayı kral kobralar büyük bir yemekten sonra aylarca avlanmadan yaşayabilir.

Savunma

Eğer bir kral kobra firavunfaresi gibi nörotoksine karşı direnç gösterebilen doğal yırtıcılardan biri ile karşılaşırsa genellikle kaçmayı dener. Eğer işe yaramaz ise kaburgalarını genişletip vücudunun üst kısmını düzleştirerek kendine özgü şeklini alır ve yüksek perdede tıslama sesi çıkarır, bazen ağzı kapalıyken saldırma numarası yapar. Bu gayretler genellikle işe yarar, özellikle kral kobranın diğer avlara oranla çok daha tehlikeli olduğu anlaşıldığında.

Deri değişimi

Bütün yılanlar gibi kral kobraların da derileri değişir. Deri değişimi yetişkinler için yılda altı kere yavrular için de ayda bir kere tekrarlanır. Derinin soyulmaya başlaması için kral kobralar pürüzlü yüzeylerde sürünerek değişim sürecini hızlandırırlar ayrıca eski kaşıntılı derini ayrılabilmesi için bol miktarda su içerler. Deri dökümü yılanın göz çevresini de kapsar bu durumda kral kobralar yaklaşık on gün yarı kör bir halde bulunur. Bu deri dökümüne rağmen yılanın pul sayısı ve onların düzeni bütün yaşam boyunca hep aynı kalır.

Zehir

Kral kobra zehirinin büyük bölümü proteinlerden ve polipeptitlerden oluşur. Zehir hayvanın gözlerinin hemen arkasında bulunan tükürük bezlerinde (diğer zehirli sürüngenlerde de olduğu gibi) oluşturulur. Yılan avını ısırdığında 8-10 mm olan dişleri ile yaradan içeri zehir enjekte eder. Kral kobranın zehiri Hint kobrası gibi bazı diğer zehirli yılanlara göre daha az toksiktir, buna rağmen büyüklüğü sayesinde diğerler yılanların büyük bölümüne oranla daha fazla zehir enjekte edebilir. Bir kral kobranın sebep olduğu ısırık büyük bir asya filini eğer gövdesinden ısırılmış ise üç saat içinde öldürebilir.
Kral kobranın zehiri öncelikli olarak nörotoksiktir, böylelikle kurbanın merkezi sinir sistemine saldırır ve çabucak şiddetli bir acıya, bulanık görüş, vertigo, uyku hali ve felce sebep olur. İlerleyen dakikalarda,kardiyovasküler çöküş meydana gelir ve kurban komaya girer. Sonrasında solunum yetmezliği ile birlikte ölüm meydana gelir. Özellikle kral kobra ısırıklarına müdehale edebilebilmesi için yapılmış iki çeşit panzehirvardır. Bunlardan birini Tayland Kızılhaç'ı bir diğerini Hindistan Merkezi Araştırma Enstitüsü imal eder, ancak her iki panzehir de düşük sayılarda üretildiği için geniş ölçüde yeterli değildir.
Korkunç şöhretlerine ve ölümcül ısırıklarına rağmen kral kobralar çekingen ve kapalı hayvanlardır, insanlarla karşılaşmaktan mümkün olabildiğince kaçınırlar. Bu tür içinde Naja kaouthia, Russell engereği (Daboia russelii), pama (Bungarus fasciatus) gibi kral kobradan çok daha ölümcül ısırıklara sebep olan yılanlar bulunur.
Myanmar'da kral kobralar sıklıkla kadın yılan oynatıcıları tarfından kullanılır. Oynatıcılar genellikle içinde yılan zehrinin de bulunduğu mürekkeple üç piktogramlı dövme yaptırırlar (bu batıl inanca göre dövme oynatıcıyı yılana karşı korur). Gösterinin sonunda oynatıcı yılanı başının üstünden öper.

Üreme

Kral kobra yaklaşık olarak dört yaşına geldiğinde üremeye başlar. Çiftleşme mevsimi Ocak ayıdır. Erkek kral kobralar, birbirleriyle güreşerek dik bir şekilde durmaya çalışırlar. Diğerinin başını yerde tutmayı başaran yılan bu törensel savaşın galibi olur. Bu mücadelenin maksadı çiftleşme ve bölgesel hakların egemenliğine sahip olmaktır. Kral kobralar her yıl çiftleşir. Erkek yılan vücudunu dişinin üzerinde kaydırıp onu cinsel birleşme için ayartır. Dişi yılan spermleri depolayabilir, bu durumda iki üç sene boyunca yeniden çiftleşmesi gerekmez.
Yumurtlamadan önce dişi, dalları, dökülmüş yaprakları ve benzer bitkileri bir araya getirerek yumurtaları için bir yuva inşa eder. Kral kobra bilindiği kadarıyla yuva yapan tek yılandır. Sonuçta yuva basit bir küme veya alt bölümünde dişi ve elli yumurtanın yer aldığı ve üst bölümde yığının yer aldığı ayrıntılı iki sıralı bir yapıdan oluşabilir. Dişi kuluçka dönemi boyunca 60, 80 gün kadar yuva üzerinde kalır, erkek de yavrular ortaya çıkıncaya kadar yuva etrafında kalmaya devam eder. Yeni doğmuş yavrular 45, 50 cm uzunluğundadır ve siyah, beyaz şeritlere sahip olur. Yavruların zehirleri erişkin bir kobranınki kadar güçlüdür



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder