Jet
motoru diğer
adıyla tepkili
motor,
atmosferden aldığı havayı sıkıştırıp yakıtla yakarak
ısıtır. Bu ısıtma sonucunda ortaya çıkan gazları, hızla
dışarı püskürterek, ters yönde bir itme gücü oluşturur. Bu
güçle, motorun bağlı olduğu aracın hareket etmesi sağlanır.
Bu motorlar, Newton'ın
hareket yasalarına bağlı
olarak geliştirilmiştir. Bu yasaya göre; her etki eşit büyüklükte
ve ters yönde bir tepki doğurur.
1903'ten
1935'e
kadar olan dönemde,uçakların
itme
sistemlerinde alternatif piston hareketli içten
yanmalı motor ve
pervane düzenekleri kullanılıyordu. 1935'de
Hans
von Ohaintarafından
ilk jet motorlu uçak (jet uçağı) yapıldı. Jet motorlu uçaklar,
diğer uçaklara göre çok daha hızlı ve çok daha yükseğe
çıkabiliyor.
Günümüzde
birçok jet motoru çeşidi geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları;
turbojet,
turbofan,
turboprop,
turboşaft
ve
ramjettir.
Tarihçe
Gaz
tepkimesiyle çalışan ilk makina M.S. 250 yılında İskenderiyeli
Heron tarafından
buhar tepkisinden faydalanılarak gerçekleştirildi. Bu, içine
gönderilen buharı iki tarafında bulunan kıvrık borulardan
fışkırtarak dönen bir küresel kap şeklindeydi. Gaz tepkisiyle
çalışan roketler, M.S. 1232'de Kaifengfu
Savaşı'nda
Çinliler
tarafından
silâh olarak kullanıldı. Çinlilerin aynı prensibe göre çalışan
havaî
fişekleri kullanmaları
M.Ö. 3000 yılına kadar dayanır. İnsan tarafından idâre edilen
ilk taşıt aracının gaz tepkisiyle tahriki, İngiliz
fizikçi Newtontarafından
gerçekleştirildi. 1687'de
Newton “Hareket Miktarı Teoremi” ile jet tepkisini fiziki olarak
açıkladı. Bunun uygulaması olarak da buhar tepkisi kullanarak bir
arabanın hareketini sağladı.
Gelişimi ve çalışma prensibi
Günümüzün
jet motorlarının esası olan gaz türbini ilk defa 1791
yılında
John
Baber tarafından
tasarlandı. İlk başarılı uygulama ise 1911'de
Alfred Büchi tarafından tasarlanan türboşarjörlerin Brow-boveri
firması tarafından îmâli ve 1916da uçaklarda kullanılmaya
başlanmasıyla gerçekleştirildi. Gaz türbininin bir uygulaması
olan turboşarjör motordan çıkan sıcak egzoz gazlarının bir
türbini, türbinin de motorun yanma odasına sıkıştırılmış
basınçlı hava gönderen kompresörü tahrik etmesiyle çalışır.
Basınçlı
havanın
içine yakıt püskürtülmesi ile yanma sonucu ısınarak âniden
genişleyen hava egzostan hızla çıkarken türbini de döndürür.
Bu şekilde motorun gücü çok artar. Egzoz
gazlarının
jet tepkisinden uçakların tahrikinde faydalanmayı tasarlayarak ilk
olarak gerçekleştiren kişi İngiliz
Krallık Hava kuvvetleri pilotlarından
Frank
Whittle'dir.
Whittle, 1930
yılında,
bir gaz türbini ile bir difüzörü birleştirerek yaptığı jet
motorunun patentini aldı. 1936
yılında
turbojet adıyla da bilinen bu motorun geliştirilmesi ve îmâli
için Power
Jets Ltd. adlı
bir şirket kurdu. 1939'da
İngilizlerden önce Almanlar, 1937'de
Hans
von Ohain tarafından
geliştirilen Hes
3B adlı
jet motorunu ilk defa bir uçakta kullanarak Heinkel
He 178 ile
bir deneme uçuşu yaptılar. Fakat ilk başarılı uygulama Whittle
tarafından geliştirilen Power
Jet W.1 adlı
jet motorunu kullanan Gloster
G.49 uçağı
ile 15
Mayıs 1941'de
İngilizler tarafından gerçekleştirildi. Jet uçakları İkinci
Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru yaygın olarak kullanılmaya
başlanmış ancak savaşın gidişatına bir etkileri olmamıştır.
Savaş sırasında en başarılı uygulama iseMesserschmitt
Me 262 uçaklarıyla
Almanlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu uçaklarda Almanlar
günümüzde kullanılan eksenel
akışlı kompresörleri başarıyla
uygulamışlardır. İngilizlerin gerçekleştirdikleri jet
motorlarında ise merkezkaç
kompresörler kullanılıyordu.
e-posta: hayvanlarindogasi66@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder