- Ses hızı havada, deniz seviyesinde ve 21 °C sıcaklıkta 343.2 m/s (343.2 metre/saniye) (yaklaşık 1224 km/saat) olarak alınır.
Ses
hızı frekansa bağlı olarak değişmez, her frekansta ses aynı
hızda gider.
Havanın
sıcaklık, yoğunluk durumuna göre sesin yayılma hızı değişir.
Soğuk havada ses hızı azalır. Ses sıcak havadan soğuk havaya
geçerken yayılma doğrultusunu değiştirir.
Sesin
havadaki hızı yaklaşık olarak şu formülle hesaplanabilir:
Herhangi
bir alanda, rüzgâr arkadan eserse ses zemine doğru yönlenir.
Rüzgar önden eserse, ses zeminden yukarı doğru yönlenir. Gündüz,
zemin ısındığı için ses dalgaları ısı etkisi nedeniyle
yukarı doğru yönelir. Gece, zemin soğuduğu için ses dalgaları
daha uzağa gidecektir ve aşağıya doğru yönelir.
Denizde
suyun yapısı yansıtıcı bir yüzey oluşturmaktadır. Bu nedenle
denizde ses sakin bir ortamda 4-5 km. kadar uzağa gidebilir.
Hareketli
ses kaynağının hızı, sesin yayılma hızını geçince, ses,
patlama sesi olarak duyulur. Bu durumda dalga ışın gibi konik bir
alana yayılır ve şok dalgaları olarak isimlendirilir. Böyle
durumlarda sesin yayılma hızının kaynağın yayılma hızına
oranına Mach
sayısı
denir. Ses hızını ilk geçen insan Chuck
Yeager olmuştur.
- Işık hızı, Işığın ve tüm diğer elektromanyetik dalgaların boşluktaki hızı olup 299.792.458 m/saniyedir(yaklaşık 1.079.252.850 km/saat). Latince celeritas (hız) ismine atfen "c" ile ifade edilir. Işığın hızı sadece vakum ortamdayken c 'ye eşittir. Herhangi bir maddenin içinden geçerken (örneğin su, cam vb.) hızı c 'den küçüktür.
Işık
hızının boşluk için formülü:
ki
burada,
- , boşluğun manyetik geçirgenliği ve
- , boşluğun elektrik geçirgenliği
olarak
alınır. Buradan boşluktaki ışık hızı saniyede 299.792.458
metre\saniye olarak hesaplanmış olur. Diğer ortamlar için ışık
hızı şu şekilde formüle edilmektedir:
ki
burada,
ortamın bağıl manyetik geçirgenliği ve
ortamın bağıl elektrik geçirgenliği olarak gösterilmiştir.
Işık hızının ölçülmesi
İlk denemeler
Işık
yüksek bir hızda ilerlediği için, ışık hızını ölçmek için
yapılan ilk girişimler başarısız olmuştur. Galileo
aralarında
10 km mesafe olan iki kuleye birer gözlemci yerleştirerek ışığın
hızını ölçmeye çalışmıştır. Bu iki gözlemcininde elinde
birer fener bulunmaktaydı.Bir gözlemci kendi fenerini açacak ve
diğer gözlemci birinci gözlemcinin fenerinden gelen ışığı
gördüğü zaman kendi fenerini yakacaktı. Böylece ışığın
hızı fenerler arasındaki ışık demetlerinin geçiş zamanının
bilinmesiyle hesaplanabilirdi. Ama ışığın bu iki kule arasında
geçiş zamanı, gözlemcinin tepki süresine göre çok daha
küçüktür. Bu yüzden ışık hızının bu yolla ölçülemeyeceği
anlaşıldı ve yeni yöntemler geliştirildi
Roemur yöntemi
Işık
hızının ilk başarılı tahmini 1675'te Danimarkalı astronom Ole
Roemer (1644-1710)
tarafından yapılmıştır. Roemer'in tekniği, Jüpiter etrafındaki
dönüş periyodu yaklaşık 42,5 saat olan bir ayın astronomik
olarak gözlenmesini içermekteydi. Jüpiter'in
Güneş etrafındaki dönüş periyodu 12 yıl civarındadır; bu da
Dünya, Güneş'in etrafında 90° döndüğünde Jüpiter'in 7,5
derece döndüğünü gösterir. Reomer bir yılı aşkın bir süre
boyunca veri topladıktan sonra o ayın periyodunda sistematik bir
değişim gözlemledi. Bu periyotları, dünya Jüpiter'den
uzaklaştığı zaman ortalama değerden daha uzun ve dünya
Jüpiter'e yaklaştığı zaman ortalama değerden daha kısa
çıkmıştı. O ay sabit bir periyoda sahip olsaydı Roemer belirli
bir anda oluşan bir tutulma gözlemleyebilecek ve o yıl içindeki
başka bir tutulmanın ne zaman gerçekleşeceğini tahmin
edebilecekti. Roemer periyottaki bu değişimi dünya ile Jüpiter
arasındaki mesafenin gözlemler arasındaki sürede değiştiği
gerçeğine dayadı. Üç ayda Jüpiter'den gelen ışık dünya
yörüngesinin yarıçapına eşit olan ek bir bir mesafeyi kat
etmeliydi. Roemer'in elde ettiği veriyi kullanarak, Christiaan
Huygens ışık
hızı için alt sınırın yaklaşık olarak 2,3x10⁸ m/s olarak
tahmin etti. Bu deney ışığın sonlu bir hıza sahip olduğunu ve
ışık hızı için bir tahmin vermesi açısından tarihsel olarak
önemlidir.
Fizeau yöntemi
El
yapımı aletlerle ışık hızını ölçmek için ilk başarılı
metot Hippolyte
Fizeau (1819-1896)
tarafından 1849 yılında geliştirilmiştir. Bu metotta temel
düşünce, ışığın bir noktadan uzaktaki bir aynaya gidip
gelmesi için geçen zamanı ölçmektir.
Fizeau,
geçiş zamanını ölçmek için, sürekli ışık demetini ışık
atmaları serisine dönüştüren dişli çark kullandı. Böyle bir
çarkın dönmesi gözlemcinin ışık kaynağında neyi göreceğini
denetler.
Fizeau
bu deney sonucunda ışık hızını 3,1x108 m/s olarak bulmuştur.
Diğer araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda da ışık
hızının yaklaşık 2.9979x108 m/s olduğu bulunmuştur.
e-posta: hayvanlarindogasi66@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder